Yargıtay, işçinin tanıklarını yeterli görmedi
T.C.
YARGITAY
DOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ
Esas : 2016/33791
Karar : 2020/17787
Tarih : 08.12.2020
ÖZET
24.07.2022 tarihinde www.aydinlik.com.tr’de “Yargıtay, işçinin tanıklarını yeterli görmedi” başlığıyla yayınlanan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararı. Yargıtay, iş yerinde azarlandığı iddiasıyla işten çıkan işçiye kıdem tazminatı veren yerel mahkeme kararını bozdu.
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının 20/09/2007- 08/11/2013 tarih aralığında davalı işyerinde 1.150,00 TL maaş ile hizmetli olarak çalıştığını, ancak görevi dışında bir güvenlik görevlisinin ve yardımcı
öğretmenin yapması gereken işleri yaptığını, ana sınıfına giden çocukların bakımını üstlendiğini, müvekkilinin, okul kurucusu tarafından herkezin içinde azarlandığını, kendisine bağrıldığını, gurur ve haysiyetinin ağır bir biçimde incindiğini ve ayrıca davacının hafta sonları ve resmi tatillerde çalıştırıldığını,
ancak fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, müvekkilinin bağırma olayının yaşanmasından sonraki gün istifasını verdiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL bedelindeki kıdem tazminatının, işten çıkış tarihinden itibaren işlemiş, bankalarca uygulanan en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep ve davaetmiştir. alacağını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının diğer çalışanlar ile zaman zaman sorun yaşadığını, günlük yada saatlik işlerini yavaş yaptığını, yapılması gereken işleri diğer çalışma arkadaşlarının yapmak zorunda kaldığını, bu durumun rahatsızlık yarattığını, davacının dışarıdan ortaokul bitirme sınavlarına hazırlanacağı yada sınavlara gireceği gerekçesiyle sık sık izin aldığını ve hem çok izzin kullanması, hem de işyerinde gösterdiği düşük çalışma temposu sebebiyle çalışma arkadaşları ile sıkıntılar yaşadığını,
davacının , bir gün yine benzer nedenlerle çalışma arkadaşları ile yaşadığı tartışma üzerine personel müdürü …’ın davacı ve arkadaşları ile görüştüğünü, personel müdürünün birbirlerini öğütlediğini, ertesi gün 11/09/2013 tarihinde davacının istifa dilekçesi vererek işten ayrıldığını, davacının aşağılanmadığını, iş akdini haklı nedenlefeshetmediğini, çalışma saatlerinin sabah 08:00- 08:30 akşam 17:00-17:30 olduğunu, davacının öğlen 1 saat izin kullandığını, fazla mesai yapılmadığını, hafta sonları ve resmi tatillerde çalışılmadığını ve davacının her türlü işi yaptığı iddialarının doğru olmadığını, açılan davanın haksız olduğunu, davanın reddinekarar verilmesini beyan etmiştir.davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; tanık beyanları değerlendirildiğinde davalının davacıya kişilik haklarına saldıracak şekilde bağırıldığı sabit bulunmuş, bu sebeple feshin tazminat gerektirdiği kabul edilmiştir. Esasen uzun yıllardır düşük ücretle temizlik elemanı olarak çalışan davacının işçilik haklarını kıdem tazminatını almaya, işi bırakması hayatın olağan akışına aykırıdır.
Konusunda uzman bilirkişinin hesap tarzı hukuka ve usule uygun bulunmuş, davacının davalı nezdinde 04/11/2006-11/09/2013 tarihleri arası giydirilmiş brüt 1.598,72 TL aylıkla çalıştığı, kıdem tazminatının ödenmediği, feshin tazminat gerektirdiği kabul edilmiştir. davanın karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyizetmiştir.
Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta davacı işçi dava dilekçesinde görevi dışında işler yaptırıldığı ,fazla çalışma yapmasına rağmen haklarının ödenmediğini ve işyeri yetkilileri tarafından herkesin içinde kendisinin azarlandığını, bu nedenle istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığını ileri sürerek kıdem tazminatı isteminde bulunmuştur.
Davalı işveren davacının istifa etmek suretiyle işyerinden ayrıldığını savunmuş, 11.09.2013 tarihli istifa dilekçesini sunmuştur. Mahkemece davacı işçinin herkesin içinde azarlanması suretiyle kişilik haklarının ihlal edildiği belirtilerek, fesihte davacı işçinin haklı olduğu gerekçesiyle istek konusu kıdem tazminatının kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içinde davacı işçinin imzasını taşıyan istifa dilekçesi bulunmakta olup, dilekçede herhangi bir haklı fesih nedenine dayanılmamıştır. Dava dilekçesinde görevi dışında işler verilmesi, fazla çalışma yaptırıldığı halde karşılığının ödenmemesi işveren tarafından sataşma da bulunulduğu iddialarına dayanılmış ise de; dosya içinde belirtilen tüm yönlerden hiçbir delilere rastlanmamıştır. Fazla çalışma ücreti isteğinde bulunulmamış, işyerindeki günlük ve haftalık çalışma süreleri ile ilgili herhangi bir iddiaya yer verilmemiş ve işyerinde çalışma düzenini bilebilecek tanıklar dinletilmemiştir. Yine görevi dışında işler verildiği ve sataşma eylemine maruz kaldığı hususu yöntemince ispat edilebilmiş değildir. Davacı tanıklarından … davacı işçinin kardeşi olup, işyerinde herhangi bir çalışması bulunmamaktadır. Davacının diğer tanığı Ramazan Güneş beyanında işyeri yakınlarında görev yaptığını belirten ve davacının eşinin arkadaşı olduğunu söyleyen trafik polisi olup, davacının işyerindeki çalışma durumunu ve işverenlik ile yaşanan olayları bilebilecek durumda değildir. Her iki tanığın görgüye dayanmayan ve soyut nitelikteki anlatımları dikkate alınarak sonuca gidilmesi mümkün olmayıp, dosya içinde bulunan imzalı 11.09.2013 tarihli istifa dilekçesi ile istifayı doğrulayan davalı tanık anlatımları karşında davacının istifa etmek suretiyle ayrıldığı sonucuna varılmıştır. Böyle olunca kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekirken Mahkemece yazılı şekilde isteğin kabulüne karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıdayazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.