CASE OF DYLUŚ v. POLAND
İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin 12210/14 Başvuru Sayılı; 23/09/2021 Tarihli Kararı, CASE OF DYLUŚ v. POLAND
Polonya’da avukat olan başvuran, müvekkilinin talep etmesine rağmen temyiz başvurusu yapmamıştır. Bunun üzerine hakkında etik kurallara aykırı davrandığı gerekçesi ile hakkında disiplin cezası verilmiştir. Disiplin cezasına itiraz etmek isteyen avukat, Yüksek Mahkeme’ye başvurmuş ancak Yüksek Mahkeme, kendisini bir avukat ile temsil ettirmesi gerektiğini söyleyerek, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için süre vermiştir. Bu süre içerisinde, başvuran avukat, başka bir avukata yetki verip gerekli eksikleri tamamlamıştır.
Ancak Yüksek Mahkeme, her ne kadar dilekçe üzerinde yetkili avukatın imzası olsa dahi, dilekçenin başvuran avukat tarafından kaleme alındığı gerekçesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 531/1 ve Barolar Yasası’nın 95n maddesi uyarınca dilekçeyi incelemeyi reddetmiş ve soruşturma giderlerinin ödenmesine hükmetmiştir.
Somut olayda başvuran, şeklen uygun davranmışsa da avukatının itiraz dilekçesi, avukat tarafından kaleme alınmamış, başvuranın kendisinin hazırladığı dilekçenin içeriği yalnızca kopyalanmıştır.
Başvuran, Sözleşme’nin 6/1 maddesine dayanarak avukatı aracılığıyla yaptığı itiraz başvurusunu Yüksek Mahkeme’nin incelemeyi reddetmesinin mahkeme hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
İHAM’a göre; Bir mahkeme ya da yargılama makamına erişimin kısıtlanması, ancak meşru bir amaç güttüğü ve kullanılan araçlar ile hedeflenen amaç arasında makul bir orantılılık ilişkisi mevcutsa m.6/1 ile bağdaşacaktır. Yüksek Mahkemenin kararında, ne itirazın bu husustaki şekli ve esaslı şartları karşılamadığı ne de başvuranın itirazının düzgün bir şekilde incelenmesi gerekli olan objektif ve tarafsız bir yaklaşımı sergilemediği anlaşılmaktadır. Başvuran tarafından yetkilendirilen avukat, itiraz dilekçesini imzalamak suretiyle; usule ve esasa uygun bir şekilde hareket etmiştir.
Yukarıdaki hususları dikkate alan İHAM, Yüksek Mahkemenin başvuranın avukatı aracılığıyla yaptığı itiraza bakmayı reddetmesinin ilgili kişinin adil yargılanma hakkına aykırı olduğu ve Sözleşme’nin 6.maddesinin ihlal edildiği kanaatine varmıştır.