Mesafeli Sözleşmelerde Cayma Hakkı Kullanılmasından Sonra Malın Korunaksız Bir Paketleme ile Satıcıya Geri Gönderilmesi
Mesafeli satış sözleşmelerinde tüketicinin cayma hakkından daha önceki yazılarımızda detaylıca bahsetmiştik. Değinilmesi gereken bir diğer konu ise; malların bazılarının nitelikleri sebebiyle koruyucu paketi olmadan geri gönderilmesinin malın zarara uğraması hususunda yüksek risk oluşturmasıdır. Tüketicinin malın geri gönderilmesi sırasında korunaksız bir şekilde malı iadesi sebebiyle Satıcı tarafından malın kabul edilmemesi durumu sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Dayanıklı tüketim malları, elektronik ürünler gibi malların korunaksız bir şekilde gönderilmesi halinde zarar riski çok daha yüksek olsa da bu nitelikteki mallar özelinde istisnai bir düzenleme mevcut değildir.
Satın alınan malın cayma hakkına dayanarak iade edilmesi halinde, malın orijinal ambalajı ortadan kaldırılsa dahi, geri gönderilmesi sırasında malın, orijinal ambalajının korunaklı yapısına uygun olan başka bir materyal ile paketlenmesi tüketiciden beklenebilecektir. Kanun hükümlerinin işaret ettiği hususlar ile böyle bir yükümlülüğün tüketiciye yüklenebileceği sonucuna varılmaktadır.
Zira Satıcı, malı kendisinin teslim alacağını tüketiciye bildirmedikçe tüketici, cayma hakkını kullandığını satıcıya bildirdiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde malı geri göndermekle yükümlüdür. Kanun’un tüketiciye yüklediği bu yükümlülük, malın geri gönderilmesinin, Satıcı tarafından teslim alınacağı kendisine bildirilmedikçe, tüketicinin sorumluluğunda olduğunu ortaya koymaktadır.
Malın geri gönderilmesi, satıcı tarafından teslim alınacağı bildirilmedikçe tüketicinin sorumluluğunda olduğundan, cayma hakkına dayanarak malı geri göndermesi sırasında Tüketici, malın taşıma esnasında iyi paketlenmemesi sebebiyle bir zarara uğraması halinde buna katlanmak durumundadır. Tüketici, malın orijinal ambalajı artık bulunmasa dahi, ürünün niteliğinin gerektirdiği şekilde ürünü paketlemelidir. Tüketicinin ürünü niteliğinin gerektirdiği şekilde paketlememesi sebebiyle, ürünün taşıma esnasında zarara uğraması, mutat kullanım sınırını aşan bir zarar olacağından cayma hakkı kapsamında değerlendirilemez.
Aynı zamanda Türk Borçlar Kanunu’na göre satılanın yasar ve hasarı, taşınır satışlarında zilyetliğin devri anına kadar Satıcıya aittir. Tüketici Hukuku’na tabi işlemlerde de diğer hükümlerde aksine bir düzenleme olmadığı müddetçe, zilyetliğin devrinden sonra oluşabilecek hasarlardan alıcının sorumlu olması gerekecektir.
Bu nedenlerle Satıcıya iade edilen ürünün mutat kullanımı aşan bir zarara uğradığı, taşıma sırasında bozulduğu, kırıldığı bir durumda cayma hakkı kapsamına dahil olmayan bir durum oluşacaktır. Uygulamada ücret iadesi sonrası tüketicilerce geri gönderilen kimi mallarda mutat dışı kullanım sebebiyle oluşan ciddi değer azalması bulunan mallar da iade edilmiş ve bu haliyle de e-ticaret firmaları gerek ilgili tutarın hukuki süreçle tahsilindeki zorluklar gerekse müşteri kaybetmemek adına bunları görmezden gelmek zorunda kalmışlardır.
Elbette Mesafeli Satış Sözleşmesi’nin kurulmasından önce Tüketiciye yapılan iade prosedürü bildiriminde; malın iadesi sırasında niteliğine uygun düşecek ölçüde korunaklı bir paketlemenin yapılması gerektiği belirtilebilir. Böyle bir uyarı Satıcının zarara uğramasını bir nebze olsun önleyecektir. Ancak zarar maddi hukuk aleminde ortaya çıkmadıkça, sırf paketlemenin gerektiği gibi yapılmadığı gerekçesiyle Tüketicinin cayma hakkı sınırlanamayacaktır.