Paralel İthalat
1. PARALEL İTHALAT KAVRAMI
Paralel ithalat, bağımsız bir işletmenin (kişinin), bir ülkede daha uygun fiyata elde ettiği asıl malları, o malın piyasasında fiyat farkının olduğu ülkeye satılması amacına denilmektedir. Paralel ithalatı, marka hakkının istisnası olarak nitelendirmek de doğru olacaktır. Bu tür bir ithalata paralel ithalat denilmesinin nedeni yetkili dağıtıcı veya satıcılar yanında paralel olarak ikinci bir dağıtıcı veya satıcı ağının oluşturulmasıdır. Paralel ithalatın oluşabilmesi için daha önce o ülkenin pazarında bulunmuş bir malın yeniden o ülkenin pazarına girmesi gerekmektedir. Böylelikle mallar arasında bir mal – içi rekabet doğmalıdır.
1.1. PARALEL İTHALATIN GERÇEKLEŞMESİ
Paralel ithalatın tanımı yapıldıktan sonra şartlarını şu şekilde saymak gerekecektir;
- Yasal olarak piyasaya sürülmüş ürünler söz konusu olmalı,
- Herhangi bir engelle karşılaşmaksızın ihraç ve ithali mümkün olan bir ürün olmalı,
- Bu ürünler üzerlerinde bir fikri mülkiyet hakkı bulunmalı,
- İthalat serbest bölgeye yapılmamalı,
- İthalatçı, fikri hak sahibi veya onun rızası dâhilinde yetkilendirdiği 3. bir kişi ile ithalat – ihracat gerçekleştirmemelidir.
Yasal olarak piyasaya sürülmüş mallardan anlaşılması gereken iç veya dış piyasaya yapılan hukuka uygun sunumlardır çünkü bu durum tükenme teorilerine göre farklılık gösterecektir. İhraç ve ithali mümkün bir ürünün olması gerektiği şartından ise ticari amaçlarla yapılması gereken ithalat veya ihracat anlaşılmalıdır.
Ürünlerin bir fikri mülkiyet hakkı barındırması ise, fikri mülkiyet kapsamında korumaya sahip olan bir hak olmalıdır. Burada marka hakları bakımından bir inceleme yapmak gerekirse markanın tescilli bir marka olması ile sağlanan mutlak hak fikri bir mülkiyet hakkı barındıracaktır.
Serbest bölgeye ithalat yapılmaması gerekir şartını açıklamak için serbest bölge kavramına kısaca değinmek gerekecektir. Serbest bölge, ülkedeki veya bir topluluk içindeki mali ve iktisadi alanlara ilişkin hukuk kuralların uygulanmadığı veya kısmen uygulandığı, sınaî ve ticari faaliyetlere teşvik sağlamak amacı güden fiziken de o ülkenin veya bölgenin kısımlarından ayrılan bölgelerdir. Tanıma göre bu tarz bölgelerde bazı hukuk kuralları uygulama alanı bulmadığı için paralel ithalata karşı bu serbest bölgede bir önlem alınamayacak ve marka hakkının tükenmesinin veya koruma alanı bulup bulmadığının incelenmesi faydasız olacaktır.
Yapılan ilk ithalatın marka hakkı üzerinde söz sahibi bir kişi tarafından verilen bir yetkiye sahip bir kişi tarafından yapılması gerekir. Daha sonra yapılan ithalatın bu izne sahip olmayan kişiler tarafından yapılması durumunda paralel ithalattan söz edilebilecektir.
Paralel ithalat kavramının tanımı ve şartlarının birleşimi olarak ortaya çıkan şu şemadan faydalanmakta yarar olacaktır.
Görüldüğü üzere bu şemada orijinal markalı mallar, marka sahibinin izni ile yani imalat lisansı ile yetkili dağıtıcıya verilerek üretilen ülkeden başka bir ülkeye ithal edilmiştir. B ülkesinden bir başka ithalatçı aynı malları alarak yeniden A ülkesine getirmiş ve o ülkede üreticinin izni ve haberi ile satılan ürünlerin fiyatından daha düşük bir fiyata A ülkesinde ürünleri satışa çıkartmıştır. Paralel ithalatın en büyük avantajı rekabeti arttırmasıdır. Ancak bu büyük olumlu etkinin yanında paralel ithalat her ne kadar tüketiciye ucuz bir fiyattan mal alma şansı tanısa dahi tüketici bu malı aldığı zaman marka sahibinin tanıdığı yan hizmetlerden (taşıma gibi) yararlanamayacaktır. Bu yüzden bu da paralel ithalatın olumsuz bir yönü olarak sayılabilecektir. Rekabet sağlanmasının yanında oluşabilecek olumsuz bir tür olan parazit rekabette paralel ithalat ile birlikte oluşmaktadır. Parazit rekabet, tabloda açıklandığı üzere paralel ithalat yapan kişinin fiyat farkından dolayı daha fazla kâr elde etmesi durumudur. Açıklanan bu fiyat farkından dolayı ortaya fiyat ayrımcılığı da çıkmaktadır. Fiyat ayrımcılığı, paralel ithalatçının fiyat ve kur farkından dolayı kâr etmesi durumudur.
1.2. TÜRKİYE’DEKİ VE AVRUPA BİRLİĞİ’NDEKİ PARALEL İTHALAT DÜZENLEMELERİ
Türk kanunlarında paralel ithalata ilişkin bir takım düzenlemeler bulunmaktadır. Türkiye’nin de üye olduğu uluslararası ticaret anlaşmalarında paralel ithalatla ilgili düzenlemeler yer almaktadır. Bu hükümlerin Gümrük Kanun’da yer alması gerekirken paralel ithalata Gümrük Yönetmeliği’nde yer verilmiştir. Ancak yönetmelik maddeleri açık olmadığından dolayı hak sahiplerine tam bir koruma verememektedir. Yönetmelik hükmüne göre hak sahipleri başvuru yaptıklarında ithalata konu mal 2 yıla kadar korunmaktadır. Bu başvuru ile paralel ithalat yapan kişiler fiiliyatta zarara uğratılarak tarife dışı bir engel yaratılmaktadır. Uluslararası anlaşmalarda ise ilk olarak GATT ve TRIPS incelenmelidir. GATT’ın temel ilkeleri uluslararası mal ticaretinin önünde bulanan engelleri kaldırarak uluslararası ticaretin serbestleştirilmesidir. GATT 11. maddeye göre ithalata yönelik gümrük vergileri dışında bir ödeme getirilememektedir ve vergi dışı tedbirlerde de ithalat kısıtlanamamaktadır. GATT madde 20 bent d’e göre Dünya Ticaret Örgütü’ne üye devletlerin aldığı, fikri ve sınaî hakları koruyan mevzuattan oluşan ithalatı önleyen bu diğer tedbirlerin hoş görülebileceğini anlatan istisnai bir maddedir. GATT’ın markanın tükenmesi kapsamında madde 24 ile getirdiği bir diğer istisna ise serbest ticaret ve gümrük bölgeleridir. Yukarıda paralel ithalatın şartlarında açıklandığı üzere bu bölgelerde paralel ithalat yapmak herhangi bir şekilde marka haklarına halel getirmeyecektir.
Fikri ve sınaî hakların asıl uygulama alanı bulduğu uluslararası anlaşma GATT’ın dâhil olduğu sisteme 1995 yılında eklenen TRIPS anlaşmasıdır. TRIPS düzenlemesinin ana nedeni fikri sınaî haklara sahip malların aynı zamanda ticarete de konu olmasından dolayı taklit veya kötü nitelikteki mallar ticaret hayatını kötü derecede etkilemektedir. Bu derece kötü etkileşimin önüne geçmek için TRIPS düzenlenmiştir. TRIPS madde 6 paralel ithalat açısından önemlidir. Bu maddeye göre sözleşmenin tükenme konusunda ülkelere bir seçim serbestîsi verdiği görülmektedir. Bu bağlantıda paralel ithalata izin verilip verilmeyeceğini ülkeler kendileri belirlemektedir.
Avrupa Birliği’nde ise fikri ve sınaî haklar, kurucu anlaşmalar bakımından Avrupa Topluluğu 28, 29 ve 30. maddelerde sayılmıştır. 30. maddede yer alan ve ithalatın engellenmesine cevaz veren istisnanın sınırları ise ancak ATAD nezdinde gündeme gelen bir dizi dava sonucunda çizilmiş ve paralel ithalatın engellenmesi yasaklanmıştır. Avrupa Parlamentosu 2008/95 sayılı, 22 Ekim 2008 AB Direktifine göre paralel ithalat AB’de yasal bir uygulama olarak kabul edilmiştir. Avrupa Birliği Hukuku bakımından paralel ithalat için anlaşmalar üzerinden değil de Adalet Divanı’nın verdiği kararlar üzerinden bir tespit yapmak daha yerinde olacaktır. Adalet Divanı tarafından geliştirilen formülden marka kavramının “toplulukta tükenmesi” kısmını incelemek gerekirse Adalet Divanı’nın şu tespitine bakmak gerekir; markanın sağladığı mutlak hak, topluluğun coğrafi alanı bakımından tükenmiş sayılacağı böylelikle paralel ithalatın engellenmeyeceği belirtilmiştir.
Örneğin Adalet Divanı, Hollanda ve İngiltere arasında olan Centrafarm v. Wintrop 16/74 davasında marka hakkının topluluk içinde tükendiğini belirtmiş ve paralel ithalatın önlenemeyeceğini söylemiştir.
KAYNAKÇA
- CORNISH William/DAVID Llewelyn/APLIN Tanya, Intellectual Property; Patenst, Copyrights, Trade Marks and Allied Rights, London 1996,
- ROTHNIE, Parallel Import, s.1; STOTHERS, Parallel Trade,
- ÜNAL Onur, Paralel İthalat ve Marka Hakkının Tüketilmesi,
- T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı Serbest Genel Bölgeler Müdürlüğü, Türkiye Serbest Bölgeleri (http://www.tml.web.tr/download/Serbest-Bolgeler.pdf)
- ARIKAN Saadet, Fikri-Sınaî Haklar Açısından Paralel İthalat –AB ve Türkiye-, Ankara 2001,
- ASLAN DÜZGÜN Ülgen, Marka Hakkının Tükenmesi ve Paralel İthalat Sorunu, Ankara 2009,
- EKDİ Barış, Avrupa Birliği’nde İlaçların Yeniden Paketlenmesi ve Paralel İthalatçı Açısından “Sınırlar”, FMR Cilt 2009/2,
- GÜLER Kenan, Türk Gümrük Sisteminde Fikri ve Sınaî Mülkiyet Hakları Korunurken Paralel İthalatın Karşılaştığı Engeller, Gümrük Müşaviri Dergisi, TILLOTSON John /G. FOSTER Nigel ,Text, Cases and Materials on European Union Law, ECR 1974, London 2003,