a

Facebook

Twitter

Copyright 2020 ULUCA Avukatlık Ortaklığı.
Tüm hakları saklıdır. İzinsiz içerik kopyalanması durumunda, yasal işlem başlatılacaktır.

0850 259 0852

Uluca Avukatlık Ortaklığı Telefon Numarası

Linkedin

İnstagram

Facebook

Twitter

Search
Menu

 

Kiralık Evin Kullanıma Dayalı Yıpranması Durumda Alınan Kararlar

ULUCA Avukatlık Ortaklığı > Tüketici Hukuku  > Kiralık Evin Kullanıma Dayalı Yıpranması Durumda Alınan Kararlar

Kiralık Evin Kullanıma Dayalı Yıpranması Durumda Alınan Kararlar

YARGITAY BAŞKANLIĞI
3. Hukuk Dairesi 2020/9749 E. , 2021/1601 K.
“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen
kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ile davalılardan … San.Tic.Ltd.Şti. vekili
tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya
içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

 

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 01/10/2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kendisine ait taşınmazı davalı … Mak. San. ve
Tic. Ltd. Şti.’ye kiraladığını, sözleşmede kiracının taşınmazı kısmen veya tamamen devir ve ciro
edemeyeceği şartı bulunmasına rağmen, kiracı tarafından taşınmazın diğer davalı … San. ve Tic. Ltd.
Şti.’ye kiralandığını, 2013 yılı Nisan ayında taşınmazın boşaltılmasına rağmen, anahtarın kendisine
2013 yılı Ağustos ayında teslim edildiğini, davalının kasten taşınmazın duvarlarına, yerlere ve
taşınmazın camlarına zarar verdiğini belirterek, taşınmazda meydana gelen zarar ve hasar bedelinin
tahsili için başlatılan icra takibine davalıların itirazının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti.; yaklaşık beş yıl boyunca mecurda sözlü kira sözleşmesiyle oturduğunu,
aylık kiraların tamamını banka hesap numarasına yatırdıklarını, fiilen hiçbir ihtirazi kayıt ileri
sürülmeden iddia edilen kiranın yarısına razı olunmasının kira bedeli konusunda zımni bir anlaşma
olduğunu gösterdiğini, mecuru teslim ederken davacı kiraya verenden hiçbir hak ve alacağı olmadığına
dair yazılı ibraname aldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Davalı … Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti; alt kiraya ilişkin bir delil sunulmadığını, alt kira ilişkisinin ispat
edilemediğini, vergi yoklamasında ve ticari sicil kayıtlarında kendilerinin mecurdan ayrıldıklarının sabit
olduğunu beyan ederek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davalı … San. Tic. Ltd. Şti yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı … Mak. San. Tic.
Ltd. Şti yönünden davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı ve davalılardan … San. Tic. Ltd. Şti
tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 16.01.2019 tarihli ve 2017/12318 E., 2019/150 K. sayılı
ilamı ile tarafların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin yasanın aradığı anlamda gerekçeli bir hükmün
mevcut olmaması ve ortada denetlenebilecek gerekçeli bir kararın bulunmaması gerekçesiyle hüküm
bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, davalı … San. Tic. Ltd. Şti
yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı … Mak. San. Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın reddine karar
verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir.

 

 

1-) Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş
olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı
dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-) Davacı kiraya veren ile davalı kiracı … Mak. San. Tic. Ltd. Şti. arasında 01/10/2004 başlangıç tarihli
3 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin “özel
şartlar” başlığı altında düzenlenen 1. maddesinde; “Kiracı taşınmazı amacı dışında kullanamaz, kısmen  YARGITAY BAŞKANLIĞI
veya tamamen devir veya ciro edemez, bir başkasının istifadesine sunamaz” şeklinde düzenleme
yapılmış olup, sözleşme hükümleri tarafları bağlar. Geçerli olan bir kira sözleşmesi ya tarafların
birbirine uygun fesih bildirimi ile ya mahkeme kararı ile ya da kiralananın yok olması ile sona erer.
Bununla birlikte taşınmazın tahliye edildiğini ispat yükü kiracıya aittir. Her ne kadar, davalı kiracı …
Mak. San. Tic. Ltd. Şti. kira ilişkisinin son bulduğunu, bu nedenle kendisinin sorumluluğuna
gidilemeyeceğini savunmuş ise de, kira ilişkisinin sona erdiği ve kiralananın daha önce teslim edildiği
hususu ispat edilememiştir. Kira ödemelerinin davalı … San. Tic. Ltd. Şti tarafından yapılmış olması da
davacının sözleşmenin devrine onay verdiğini göstermez.
Hal böyle olunca, mahkemece, kira ilişkisinin sona erdiğinden veya devredildiğinden
bahsedilemeyeceğinden davacı kiraya verenin kira sözleşmesinin tarafı olan kendi kiracısı … Mak. San.
Tic. Ltd. Şti. den talepte bulunabileceği dikkate alınarak, davalı … Mak. San. Tic. Ltd. Şti. ne karşı dava
açılmasında bir usulsüzlük bulunmadığından, işin esasına girilerek oluşacak sonuç dairesinde bir karar
verilmesi gerekmektedir.

3-) 6098 sayılı T.B.K.nun 49. (B.K.nun 41.) ve devamı maddelerinde haksız fiilden kaynaklı sorumluluk
hali düzenlenmiştir. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti., hor kullanımdan kaynaklı zarardan kiralanan
taşınmazı kullanıyor olması nedeniyle kiracı ile birlikte sorumludur.
Buna göre, 6098 sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir
özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali
ile kiralayana teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla
oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve
hasardan sorumludur. Davalı kiracının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde
olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. O halde mahkemece
alınacak bilirkişi raporu ile hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasar ayrımı
yapıldıktan sonra kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payının hesap edilip alacaktan düşülmesi
gerekir. Mahkemece gerçek zararın belirtilen şekilde tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi
gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi
hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve
üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3
atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
17/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

10/09/2021 20:01 Yargıtay Bilgi İşlem Merkezi Müdürlüğü Tarafından Oluşturulmuştur.

Yorum Yok

Gönder