Toplumu oluşturan bireylerin her biri, başka kişilerin özgürlüklerine ve haklarına zarar verebilecekleri noktaya kadar özgür olarak yaşarlar. Toplumsal birliği ve toplum içerisinde bireylerin özgürlüğünü belirleyen bu kısıtlama, Ceza Hukuku kapsamında düzenlenmektedir. Ceza Hukuku, bireylerin özgürlüğü ve haklarını toplum yararına olacak şekilde düzenlemektedir. Bireylerin gerçekleştirdikleri bazı davranışlar, çeşitli sebeplere dayalı olarak başka kişilerin hak ve özgürlüklerini kısıtlayıcı veya ihlal edici hale gelebilir. Bu aşamada suç niteliğine bürünen eylemler, Ceza Hukuku çerçevesinde değerlendirilip incelenmediği takdirde, suçların işlenmesinin önünde herhangi bir engel de oluşturamayacaktır.
Bu durumun oluşturacağı kargaşa, tüm toplumu derinden etkileyecek sonuçlara yol açabilecektir. Her bireyin kendi görüşü, düşünceleri, bilgi birikimleri, toplumsal konumları yaşamlarını sürdürmelerinde de önemli etkenler olarak karşımıza çıkacaktır. Kişilerin bu birikim ve özellikler aynı zamanda kişilerin tüm hareketlerini ve davranışlarını da belirlemektedir. Başka kişilerin özgürlük ve haklarının bulunmaması, toplumun sürekli ve süratli bir kargaşaya düşmesine sebep olacaktır. Ceza Hukuku bu çerçevede zorunlu ve temel hukuk dallarından biridir.
Ceza Hukukunun Önemi
Suç ve ceza kavramlarını inceleyerek, düzenleyen ve aynı zamanda tüm toplumu ilgilendiren bir kamu hukuku dalı olan Ceza Hukuku, toplumda oluşabilecek tüm çıkar çatışmalarının önlenebilmesi ve hakkaniyetli bir şekilde düzenlenmesi, toplumsal kargaşa oluşmasını engelleyen bir kurallar bütünüdür. Ceza Hukuku, kamu düzeninde yapılmaması gereken hal ve davranışlarla ilgili geniş bir düzenlemeye sahiptir.
Toplum yararına bireylerin özgürlüklerinin yine diğer bireylerin özgürlük ve haklarını ihlal etmeyecek şekilde kısıtlanması, bu kurallar çerçevesinde gerçekleştirilebilecektir. Bu önleyici ve yönlendirici kurallara rağmen, kanunda sayılmış ihlaller gerçekleştiğinde, suç unsuru oluşmuş olup bu aşamadan sonra suçun işlenişiyle birlikte uygulanacak ceza ve/veya tedbirler ile ilgili süreçler başlamaktadır. Ceza Hukuku, tüm bu aşamalarda hukuki sürecin yürütülmesini ve cezaların niteliklerinin ve oranlarının doğru tespitini sağlamaktadır.
Ceza Hukuku bu özelliğiyle çok geniş bir kapsama sahiptir. Suç veya kabahat olarak kanunda tanımlanan pek çok davranış, hareket türü mevcuttur. Bunların tümü suç veya kabahat olarak tanımlanarak, Ceza Hukuku kapsamında kanunlar yoluyla düzenlenmiştir. Bu kanunlar işlenen suçlara göre alınacak cezaların de belirlenmesini ve belirlenen cezaların infazını sağlayacak mevzuatlar oluşmaktadır. Ceza Hukukunun oluşturduğu önleyicilik ve caydırıcılık özellikleri, suçların işlenmeden önce bireyleri sağlıklı düşünmeye sevk edecektir. Bu önleyicilik ve caydırıcılık hali aynı zamanda bireylerin toplumda daha güvenli bir şekilde yaşamlarını sürdürmelerine olanak tanıyacaktır.
Yaralama, öldürme, saldırı, terör ve benzeri vücut ve beden bütünlüğüne karşı işlenen şiddet suçlarının yanında cinsel saldırı, zararlı maddelerin ticareti gibi, toplumsal zararlar oluşturan tüm konular Ceza Hukuku kapsamında incelenmektedir. Suçun toplumda oluşturduğu zararın büyüklüğüne göre, uygulanan maddi ve cezai yaptırımlarda daha ağır bir sonuç oluşturmaktadır.
Ceza Hukukunun Uygulanışı
Ceza yargılamaları, iddia, savunma ve yargılama olmak üzere üç ana bölümden oluşur. Herhangi bir suçla ilgili suçlanan bireyin suçu, iddia kanıtlanmadan önce kesinlik kazanmaz. Bu durum suçun iddia boyutunda olmasına neden olur. Bir eylemin suç olarak tanımlanabilmesi için, iddiaların yargı yoluyla kanıtlanması şarttır. Yargılanma aşamasında hem iddia sahibi hem suç işlediği iddia edilen kişi, avukatlar yoluyla hukuki danışmanlık alma ve savunulma hak ve özgürlüğüne sahiptir. Bu sayede aleyhinde suç isnat edilen kişi, kendisini savunma hakkı kazanmış olur ve hakkında iddia edilenlere karşı savunma yapabilir.
İşleyen bu süreç, yargı makamları önünde gerçekleşir. Yargı suçun tespitini gerçekleştirirse, buna uygun kanunlara dayanarak ilgili suçun cezai hükmünü gerçekleştirir. Ardından süreç istinaf, temyiz ve kararın düzeltilmesi aşamalarından geçerek infaz hukuku süreci başlar. Suç unsuru yargı mercileri tarafından tespit edilemediğinde, konuyla ilgili tüm suçlar iddia durumundan çıkarılır.
Uluca Avukat Ortaklığı Ceza Hukuku Danışmanlığı
Çok geniş bir alana yayılan ceza hukuku, tüm toplumu ilgilendiren ve bireyler arasındaki ilişkileri düzenleyen bir yapıya sahiptir. Bu durum Ceza Hukuku alanının da çok geniş bir doktrine, emsal durumlara ve ilgili kanunlar sahip olmasına neden olmuştur. Bu alanda danışmanlık hizmeti sunumundan, yine alansal olarak geniş bir bilgi birikimi ve tecrübeyle sabit olması gereklidir. Uluca Avukat Ortaklığı Ceza Hukuku departmanımız, alanında uzun yıllara dayanan bilgi birikimi ve deneyime sahip uzmanlaşmış avukatlardan oluşmaktadır.
İlgili uzmanlarımız, ceza davalarının tümünde ihtiyacınız olan profesyonel dava ve danışmanlık hizmetlerini sunabilme yeteneğine sahiptir. Karmaşık ve aynı zamanda geniş bir uygulamaya sahip bu alanda, ihtiyaç duyulacak dava ve danışmanlık hizmetlerinde mutlaka bu kapsamda profesyonelliğe sahip avukatlardan yardım alınması gerekmektedir. Uluca Avukat Ortaklığı Avukatları, Ceza Hukukunda saygın ve uzmanlığıyla isim sahibi avukatlardan oluşmaktadır.